0850 840 6665

24/7 Bize Ulaşabilirsiniz

Çalışma Saatleri

Hafta İçi Saat 10.00- 23.00 Hafta Sonu 10.00-22.00

Pedodonti

Çocuklara uygulanan her türlü tedavi ve koruyucu dişhekimliği işlemlerini yapan, bu konuda özel eğitim almış dişhekimlerine pedodontist (çocuk dişhekimi), bu diş hekimliği dalına da pedodonti denir.

Pedodonti temelde 2 kısma ayrılır.

A-OLUŞMUŞ PROBLEMLERİN TEDAVİ EDİLMESİ

Çocuklarda dikkatli bir beslenme (yapışkan ve şekerli gıdalardan mümkün olduğunca kaçınıp, sağlıklı beslenme kurallarına uyma) ve doğru diş fırçalama tekniklerinin uygulanması ile çürüklerden korunmak mümkündür. Bir çürük meydana geldiğinde bunun nedeni tespit edilmeye çalışılmalı ve çocuğun diğer dişlerinin sağlığı korunmalıdır. Çocuklar çok küçük yaşlarından itibaren (6 ay- 1 yaş ) dişhekimine götürülerek hem çocuğun bu ortamla tanışarak korkmadan gelebilmesi sağlanmalı, hemde ebeveynler çocuklarının diş sağlıklarını en üst seviyede tutmak için neler yapmaları gerektiğini öğrenmelidir.

1-ÇÜRÜK

Dişteki çürük kısım temizlenerek duruma göre kalıcı veya geçici dolgu ile tedavi edilir. Bazı durumlarda diş dolgu ile tedavi edilemiyecek kadar harap olmuştur. Böyle dişler bazen çekilmek yerine çocuklar için özel olarak hazırlanmış ‘cap’ ler ile örtülerek bir süre daha ağızda tutulabilir. Son yıllarda çocuklara dişhekimini ve dişhekimine gitmeyi sevdirmek amaçlı renkli dolgular üretilmiştir.

2-KIRIK
Çocuklar sıklıkla düşer yada çarparlar. Bunların sonucunda ön dişlerine zarar vererek yıllar boyunca rahatsız olacakları yada sık sık diş hekimine gitmelerini gerektirecek problemlerle karşılaşırlar. Diş hekiminizin hazırlayacağı basit bir ağızlık, yüzün alt kısmına gelecek bir travmanın yaratacağı hasarı engeller. Özellikle futbol, boks, kayak, basketbol, bisiklet, rollerblade, sörf, skateboard gibi sporları yapan çocuklarda, üst çene dişleri üzerine takılan silikon şeffaf bir ağızlığın yastık etkisi yapması sonucu diş travmaları, kırıkları yada dudak, dil ısırma ve yırtılmaları engellenmiş olur. Bu yaralanmalar içinde en sık karşılaşılanı dişsel yaralanmalardır. Mouthguard’ı olmayan ve ön dişlerine darbe alan bir çocuğun dişi, aldığı darbenin kuvvetine bağlı olarak ya tamamen fırlar ya kırılır yada dişin canlı kısmı olan pulpası çeşitli derecelerde hasara uğrar. Bu hasar pulpanın ölümüne sebep olursa dişin rengi bozulur ve açık kahverengiden koyu griye uzanan bir renk oluşur.

3-DARBE
Eğer ön diş tamamen yerinden fırladıysa:
Dişi temiz bir gazlı bez arasına koyup, tükürük ile ıslatarak hemen diş hekiminize gidin. Diş hekiminize hemen ulaşamıyacaksanız gazlı bezi eczaneden alacağınız serum fizyolojik ile ıslatın ve en kısa zamanda ulaşmaya çalışın. En ideali 1 saat içinde tedaviye başlanmış olmasıdır. Eğer şartlar uygunsa diş hekiminiz fırlayan dişi yerine yerleştirecektir (reimplantasyon). Titiz bir uygulama ve sonrasında iyi bir bakım ile diş yıllarca çocuğunuzun ağzında kalacaktır.
Eğer ön dişlerinden biri veya birkaçı kırıldıysa:
Kırılan parçaları bulmaya çalışın ve hemen diş hekiminize ulaşın. Bu esnada parçaları nemli tutmak önemlidir. Serum fizyolojik ve hatta tükürük bunun için idealdir. Bu parçalar çok kuvvetli ajanlar ile (bonding) yerlerine yapıştırılırlar ve yapılacak her dolgudan daha estetik ve dayanıklı olurlar.
Parçaları bulamadıysanız:

1. Kırılan kısım küçük ise, dişle aynı renk ve formda bir beyaz (kompozit) dolgu yapılır. Kompozit dolguların ağız içi dayanıklılıkları sınırlıdır. Çay, kahve kola gibi gıdalarla boyanarak renk değiştirirler. Bunların beslenme alışkanlıklarına ve ağız hijyenine bağlı olarak belli sürelerde yenilenmeleri gerekir.
2. Kırık büyükse, dişin yarısını ya da daha fazlasını kapsıyorsa ortalama 17 yaşından büyüklerde porselen laminate veneerler uygulanır. Porselen laminate veneerler hem çok dayanıklı hemde çok estetiktir. Dişin ön yüzeyine yapışan ve kırık bölümüde kaplayan porselen yapraklar şeklinde açıklanabilirler.
17 yaşından küçüklerde ise diş ve çene gelişimi tamamlanmadığından porselen laminate veneerlerin uygulanması doğru değildir. Yine dişin tüm ön yüzeyini ve kırık bölümü içine alan kompozit laminalar yapılır. Fakat malzemeden kaynaklanan problemler vardır, renkleşecekleri için bir süre sonra yenilenmeleri gerekebilir.
Darbeden sonra herhangi bir problem görünmüyorsa:
Mutlaka diş hekimi tarafından detaylı muayene yapılmalı ve ilgili bölgeden röntgen çekilmelidir. Muayene ve röntgenden sonra herhangi bir bulgu olmasa bile belirli aralıklarla tekrar periapikal röntgen alınır ve eski filmlerle karşılaştırılır. Burada amaç dişin canlı bolümünde uzun vadede bir problem olup olmadığının tespitidir. Diş yıllar sonra bile renk değiştirerek canlılığını kaybeder. Böyle bir durum tespit edilirse kanal tedavisi uygulanarak diş kaybına yol açabilecek komplikasyonlar önlenir.

4-DİŞ ÇEKİMİ
Bazı durumlarda çürük, dişin iç kısmındaki canlı (sinir-pulpa) bölüme kadar ilerler. Dişin köklerinden çene kemiğine ulaşan iltihabi bir durum meydana gelir. Çocuğun yüzü şişer, şiddetli ağrısı vardır ve bu dişi ağızda tutmak çocuğun sağlığı açısından doğru değildir. Bu durumda diş buradan çıkartılır. Özellikle bu bir süt dişi ise ve alttan gelen daimi dişin sürme zamanı çok yakınsa hiç bir mahsuru olmayan bir işlemdir. Daimi dişin sürme zamanı yakın değilse mutlaka çekilen dişin yerine bir yer tutucu aparey yapılmalıdır.
Kalıcı bir dişte ise çekim işleminden önce bu karar defalarca gözden geçirilmeli ve gerçekten yapılacak hiçbirşey kalmadığı durumlarda çekim düşünülmelidir. Daimi dişler çekildikten sonra, çocuğun yaşı uygun ise hemen ortodontik tedaviye başlanarak bu boşluk diğer dişlerle kapatılmalı ve alt-üst dişler arasında doğru bir kapanış ilişkisi sağlanmalıdır. Çekilmiş bir daimi dişin yeri öylece bırakıldığında yandaki dişler bu boşluğa doğru eğilirler. Boşluğun karşısındaki diş boşluğa uzar ve bir diş yüzünden ağızın bütün dengesi bozulabilir.

5-TEMİZLİK
Dişlerin üzerinde oluşan bakteri plağı (yiyecek artıkları ve mikroorganizmalardan oluşan beyazımsı, yapışkan tabaka) eğer normal fırçalama ile uzaklaştırılamıyacak kadar birikti ise dişhekimi tarafından temizlenerek uzaklaştırılmalıdır. Bu işlem bakteri plaklarının uzun vadede meydana getireceği diş taşı ve çürük gibi problemlerin de oluşumunu engelleyecektir. Aynı seansta çocuğa, diş fırçalama eğitimi ve çürüklerden korunma hakkında bilgilendirme de yapılarak tekrar kontrole çağrılır.

B-PROBLEMLERİN OLUŞMASINI ENGELLEMEK AMAÇLI UYGULANAN KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ:
Günümüzde tıbbın her alanında olduğu gibi dişhekimliğinde de, problemi oluşmadan durdurma diyebileceğimiz koruyucu hekimlik önem kazanmıştır. Koruyucu diş hekimliği özellikle çocuklarda büyük önem taşır. Zahmetsiz, ucuz ve acısız uygulamalar olduğundan çocukların diş hekimi ile ilk karşılaşmalarının koruyucu diş hekimliği ile ilgili olması tercih edilir.

1-HİJYEN EĞİTİMİ
Ağız diş bakımını eksiksiz yapmak ancak eksiksiz bilgi ile mümkün olur. Diş fırçalama ve diş ipi kullanımının öğretilmesi, beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi ve ağız diş sağlığının öneminin anlatılmasını içeren hijyen eğitimi, eksik bilgi kalmamasını sağlar. Bu eğitim çocuklar için olduğu kadar büyükler için de önem taşır.

2-YÜZEYSEL FLOR UYGULAMASI
Florid sudan veya yediğimiz pek çok gıdadan alabildiğimiz doğal bir mineraldir. Çok eskiden beri sularındaki florid oranı fazla olan bölgelerde yaşayanların daha az diş çürüğüyle karşılaştığı farkedilmiş ve nedeni araştırıldığında floridin dişin minesini çürüğe dirençli hale getirdiği saptanmıştır. Önceleri şehir sularının optimal dozda floridlenmesi düşünülmüş ve bazı bölgelerde uygulanmış, daha sonra ise birtakım yan etkiler görülerek bu doz azaltılmıştır.
Son yıllarda yapılan araştırmalar ise yüzeyel flor uygulamalarının daha önemli olduğunu göstermiştir.Annenin hamileliği esnasında aldığı yada 6. aydan itibaren çocuğa verilen flor tabletlerinin etkisinin tahmin edilenden çok az olduğu bulunmuştur. Mineyi oluşturan kristal yapı, yüzeye uygulanan floridin etkisiyle aside daha dirençli hale gelmektedir. Böylece daha zor pürüzlenmekte ve çürüğün oluşması zorlaşmaktadır.
Yüzeyel florid uygulamaları 3 yaşından itibaren başlanabilen ve her 6 ayda bir tekrarlanması gereken basit, acısız bir işlemdir. Çocuğun dişhekimi ile ilk karşılaşması ve 6 aylık periodlarla kontrola gelmesi açısından idealdir. Birkaç dakika süren bu işlem sonrasında çocuğunuzun dişlerinin yüzeyinde depolanan florid, dişleri çok daha sağlıklı ve güçlü yapacaktır.

3-FİSSÜR SEALENT
Dişlerin çiğneyici yüzeyleri girintili çıkıntılıdır. Bu çukurcuk ve tepecikler pit ve fissürler olarak adlandırılır. Bu bölgeler oldukça dardır ve gıdaların sıkışı temizlenememesi nedeniyle genellikle çürüklerin başladığı yerlerdir. Bu bölgelerdeki gıda ve mikroorganizma birikimini ve buna bağlı olarak çürüğü önlemek amacıyla özel akıcı bir dolgu malzemesi kullanılır.Öncelikle bu bölge tam olarak temizlenir ve fissur sealant dediğimiz akıcı dolgu bu bölgeye uygulanır. Işık ile sertleştirilir ve fazlalıkları düzeltilerek cilalanır. Bu işlem sayesinde tüm çürüklerin yaklaşık %70 ini oluşturan çiğneyici yüzey çürüklerinden korunmak mümkün olur. Normal şartlarda uzun yıllar kullanılabilmekle birlikte özellikle buz çiğneme yada diş gıcırdatma gibi alışkanlıkları olanlarda sık sık kontrol edilmelerinde fayda vardır.
Ağızda ilk kalıcı dişlerin çıktığı dönem uygulama için idealdir. Bu da 6 yaş civarıdır. Diğer azı dişlerinin sürme zamanlarında diğerlerine de uygulanır. Önemli bir nokta kalıcı dişler sürmeye başladıktan kısa bir süre sonra yaptırmanın (1-2 sene içinde)daha iyi olacağıdır. Çünkü süre uzadıkça çürük oluşma ihtimali artar ve fissur sealant yerine dolgu yapmak gerekebilir.
Çürüksüz büyüklerde de uygulanabilmekle beraber, çocuklarda kullanımı daha faydalı ve önemlidir. Kesinlikle acısız ve çok kolay bir işlemdir.

Call Now ButtonRandevu Al